Hayal ve Güneş

Limon çiçeği yeğenim ödevi için sordu:

En büyük hayalin nedir? Bunu gerçekleştirebildin mi?

Enler beni hep bir durdurur. Fazla büyük, iddialı gelir. Hayat sadece bir tane ‘en’ için hem kısa hem zengin hissettirir. Bu enlere genelde ‘çok’lar ya da ‘enlerimden biri’ diye cevap veririm.

Şimdi bütün bu tanımlar ve dir dırlardan sıyrılarak yeğenime verdiğim cevabıma döneyim. Onun yerinden, yaşından kendime ulaştığımda ne enlere ne çoklara takılmadığımı farketttim.

Vakit

Hem o vazgeçip bırakma hissi hem de tamamlama isteği. Gerçek bir istek mi, kodlanan görev mi? Bitirememenin verdiği burukluk ve sıkıntı, üstesinden gelememenin getirdiği daraltı.

Bunun için mi buradayız? Ayrılığı görmek? 

Bittersweet

Hiçbir şey yapamayınca yemek yapıyorum. Yemek yapmanın benim için anlamı bu. ‘Hiç’ yapmak.

Bu kadar ‘hiçleştiricilik’ atfettiğim bir alanın birden bir kurtarıcıya bürünmesine hayret ediyorum. Manikürlenen sebzeler, suya basılanlar yeşiller, dibe çöken kumlar, evyenin içine dolan kabuklar, kesilenlerden çıkan tatlı sert sesler, göz yaşartıp burun açan kokular, iki parmakla çimdiklenip tencereye atılan tuz, biber, baharatlar..

Beyaz

Yeni yılın ilk yazısını yazmak için geçen haftadan beri bekliyorum. Bekledim, bekledim, bekledim. Haykırış, isyan, matem, çaresizlik, tekrar ve tekerrürler dışında bir zerre bulmak için bekledim. Çevreleyen gerçeklere rağmen yaşamı yakalamak, onu yazmak için sabırla, vazgeçişle, mücadeleyle bekledim. Neyi beklediğimi bilmeden bekledim. Ve o geldi.

Kar. Beyaz. Örtü. Huzur.

Her şeyi unutuverdim. İçim aydınlanmıştı. Karşımdaki manzara o kadar temiz, saf ve masumdu. Çocuklar bahçeye fırlamış koşturmakta, kapıcımız elinde küreği apartman önünü küremekte, apartmanın köpeği Fındık fırtınadan uçuşan torbaları kovalayıp yeri göğü inletmekteydi.

Dolunay Kova’da: Gidilmemiş Yol

Dolunay karar zamanıdır. Atılan tohumların meyve verdiği, meyvenin görünür olduğu, tadına bakıldığı, beğenilirse başkalarıyla paylaşıldığı, çoğaltıldığı, beğenilmezse kendi haline bırakılıp çürümeye, yokolmaya terkedildiği zaman.

Dolunay seçimdir, seçmek için gidip gelmek, belki seçememek. Ruh bir tarafı tutar, duygular öteki tarafı. Gerim gerim gerdirir adamı. Meyve böyle olgunlaşır, tamamlanır. İnsan farkına varır. Bir duygular tarafında durur kendine bakar, bir kendinde kalır duygularına göz atar.

Bugün, 10 Ağustos 2014 Pazar saat 21.09’da Kova’da oluşacak Dolunay’ın seçim zamanına denk gelmesi manidar. Dolunay oluştuktan sonra sonuçları alıp meyveyi göreceğiz.