Madem o başlangıç noktasına geldik, yine en iyi bildiğimizi yapalım. Yazalım.
Ateş ve hava elemetindeki yeniaylarda yazıyorum, toprak ve su elementidekilerle bırakıyorum. İhtiyacım bu demek. Temiz hava, bol güneş.
Günün şerefine bu sabah 11 gün sürecek kundalini yoga sadhanasına, yine canlı olarak değil de, gün aydınlanınca kayıttan katıldım. Harika bir mantrayla nefes ve kollarla sonda meditasyon yaparken yüzümün ısındığını, farkında olmadan gülümsediğimi, o gülümsemenin yüz kaslarımı hem esnetip hem şeklini değiştirdiğini farkettim.
O sırada kayıt dondu, mantra devam etti. Hocanın gözleri kapalı, kocaman bir gülümsemeyle iki kolu iki yana açık donmuş görüntüsü tüm ekranı kapladı. Bu ifadeye de o gülümsemede buluştuğumuza da bayıldım. Kendimi doğru yerde doğru kişiyle hissettim. Ciddi, karanlık, hırçın ya da dalgalı bir salınımda değil; nefesli, aydınlık, sıcak, mutlu, hatta coşkulu bir yapış halindeydim. Enerjim hala pek yerinde olmasa da, aç karnına ateş nefesleri, kök kilitleri biraz tansiyonumun iniş çıkışlarına oynasa da sonunda kendimi oldukça yükselmiş, dinçleşmiş, güne hazır hissettim.
“Gün 0: Ekinoks” okumaya devam et