Dönüşle Kalanlar – Éire Come-In

Bedenen memlekete döndük, şükür. Metabolizma ise hala İrlanda saatinde yaşıyor. Gün çok çabuk geçti misal. Sabah kalkma, toparlanma, Coffee’yi çıkarma, alışveriş etme, yemek yeme, blog başına oturma derken her şey ikişer saat ötemde koştu. Gün bitmiş haberim yok.

Zaman beni hep şaşırtıyor. Uzun zaman öncesinden planlanan bir seyahat göz açayıp kapayıncaya kadar geçiyor. Eve dönüyorsun, aynı noktadan devam ediyorsun, ama aslında aynı değilsin. Atmışsın çantana bir dolu görüntü, koku, tat, düşünce, duygu. Onlarla başlıyorsun yeniden kaldığın yerden. Frekans değiştirmiş oluyorsun belki de. Kimbilir.

Seyahate gittiğimde bir masalda yaşıyor gibi hissediyorum bir zamandır kendimi. Hem o masalın ayrılmaz bir parçasıyım, yerlisiyim, hem de geçici ziyaretçisiyim gibi geliyor. Gittiğim coğrafya, insan, mevsime uyumlanıyorum. Her şey tanıdık, bildik geliyor. O tanıdık, bildik histen keyif alıyorum. İçten içe ise düşünüyorum. İyi bak, hazmet, gör, hisset, dönünce aklında, içinde yaşatacaksın bütün buraları. “Dönüşle Kalanlar – Éire Come-In” okumaya devam et