Bir senedir sadakatle en iyi yaptığım şey meditasyonlarım. Tam olarak on aydır her gün mantralar eşliğinde.
Hayatın yoğunluğu içinde bazen yetişmek, dengeyi bulmak, düzeni tutturmak kolay olmayabiliyor. Arada yorgunluktan veya saatlerin uyumsuzluğundan, bazen seyahatlerden, yollarda geçen zamandan, ya da içkili geçen bir günün peşinden, hastalıktan, ama sadece bunlardan kaynaklı yapamadığım bir iki günlük aralar oluyor. Yine de o kısa aralar kopukluk değil de, beni daha çok kapsama alanında hissettiren, kollarını açmış da içine çeken bir kucak gibi. Kendimi dönüp dolaşıp koşarak koltuğuma, minderime, köşeme oturur, gözlerimi kapar, nefesimi ayarlarken buluyor; kulak çınlamalarımın yavaş yavaş sustuğunu hissediyor; içimde nelerin kaynadığını duyup dinleyebiliyorum.
“Sadakat” okumaya devam et